• Slide
    YENİ DÜNYA REHABİLİTASYON MERKEZİ
    Rehabilitasyonda Yeni Bir Dünya
  • Slide
    KENDİ KENDİNE YETERLİ BİREY
    Yürüyüşümüzle Sevgi ve Dostluk Köprüsünü Geçin
  • Slide
    GEBZE'NİN EĞİTİM YÜZÜ
    Her Çocuk İçin Farklı Yaklaşımlar .

Hareket Eğitimi, çocuğun sinir kas koordinasyonunu geliştirmeyi, fiziksel uygunluğu artırmayı, algısal motor gelişimini desteklemeyi, sosyal-duygusal gelişimini sağlamayı ve öğrenme yeteneğinin geliştirilmesini amaç edinir. 5-7 Yaş arasındaki çocuklar gelişim dönemlerinden temel hareketler evresinin olgunlaşma aşaması içerisinde yer alırlar.. Bireyin temel hareket becerilerinin dengeli bir biçimde geliştirilmesi, yaratıcı ve düzeltici bir eğitimle mümkün olabilmektedir. Temel hareket modellerinde olgunluk seviyesine ulaşamama, hareketlerin spora uyarlanmasına da engel olacaktır. Düzenli fiziksel aktivite çocukluktan yaşlılığa kadar önemlidir. Fiziksel aktivitenin sağlığa çeşitli yararları vardır. Yetişkinlerde kroner kalp hastalıkları, felç, hipertansiyon, diabet, kemik erimesi, depresyon ve bazı kanser risklerini azaltır. Dünya Sağlık Örgütü ‘Sağlığı sadece hastalıklardan ve mikroplardan korunma değil, bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal açıdan iyi olma hali’ olarak tanımlar. Yaşadığımız çağa göre ise; duygusal, ruhsal,entelektüel, toplumsal, mesleki ve fiziksel olarak sağlıklı olma hali olarak açıklanabilir. Hareket Eğitimi Alan Çocukların Kazandığı Özellikler Vücutlarının ve kapsadığı alanı farkında olurlar, güç ve bağlantı gibi bileşikleri kullanarak hareket etmesini öğrenirler. Çeşitli fiziksel aktiviteleri yapmak için gerekli becerileri kazanırlar. Manipulatif, lokomotor ve non-lokomotor becerilerde yeterlilik kazanırlar. Tüm yaşam için fiziksel aktivite alışkanlığı kazanırlar Dikkat etme, düşünceyi bir araya toplama, yaratıcılık ve hayal gücünü kullanma yeteneğini geliştirirler. Hoşgörü ve işbirliği kazanıp kurallara saygı göstermeyi, yenilgi ve başarıyı uygun karşılama becerisi kazanırlar. Okul öncesi dönem ile başlayan temel hareketler döneminin çocuklar açısından iyi değerlendirilmesi gereken bir dönem olduğu ve bu dönemde uygulanan hareket eğitimi programlarıyla uygulama şekillerinin önemi, bir çok araştırmacı tarafından vurgulanmaktadır. Özel Eğitimde neden spor ? Gelişen teknoloji, iletişim dünyasında ki iletişimsizlik, hava kirliliği, gıdalarda ki bozulmalar, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, televizyon yada bilgisayar başında tüketilen zaman ve daha saymadığımız bir çok neden var insanların düzenli spor yapma gereksinimlerini arttırıcı. Neden spor yapmalıyız ? Aslında bunun cevabı açık; sağlıklı, zinde, hastalıkların uzağında güzel ve kalite düzeyi yüksek, sosyal bir yaşam için. Spor dediğimiz de yalnızca bir alanda yoğunlaşmamak gerekir; 1. Sağlık Ve Zindelik İçin Spor. 2. Boş Zamanların Etkin Kullanımı İçin Spor. 3. Sosyal Yaşamda İletişim Ve Ortak Bir Payda İçin Spor. 4. Yarışma Amaçlı Performans İçin Spor.. Bu maddeler daha da çoğaltılabilir. Tabii otistik çocukların otizmin doğası gereği dezavantajlı oldukları, özgürce hareket edebilme, istendik hareket çokluğu, sosyal çevrede özgür hareket, enerji boşaltımı gibi olgular göz önünde bulundurulduğunda, spor otistik bireyler için bir zorunluluktur. Bu sebeple yukarda ki maddeleri otistik bireyler için ayrı ayrı ve detaylı olarak irdelemek gerekir. Sağlık Ve Zindelik İçin Spor: Bir otistik bireyin, bu tanıyı aldığı ortalama 2 yaşından sonra sosyal toplumda kendisini ifade edememesi, ailenin koruma iç güdüsü, dış çevrenin bakış açısı gibi nedenlerden dolayı hareketli geçirdiği zaman diğer bireylere nazaran çok daha kısıtlı olmaktadır. Birde ikamet edilen ev bahçesiz apartman tipi bir ev ise hareket ortalaması olması gerekenin çok aşağısında kalmaktadır. Bugün tüm dünyada yeni bir kavram olan ve üzerinde çok fazla durulan “çocuğun oyun ve özgür hareket hakkı” gibi kavramlar ne yazık ki otistik çocuklar için ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken kavramlardır. Hem kullanılan ilaçların yan etkileri hem sedanter ( hareketsiz ) bir yaşam şekli otistik bireylerin ilerleyen yaşlarda aşırı kilo, çeşitli kardio rahatsızlıklar, kas iskelet sisteminde hareketsizliğe bağlı zayıflık gibi bir çok rahatsızlıkla karşılaşmasına neden olabilmektedir. Yapmış olduğumuz çalışmalarda bazı bulguları paylaşmak gerekirse • Çok hareketli olan otistik bireylerde dahi aerobik kapasitelerinin gelişmemesine bağlı olarak uzun süreli dayanıklılık bulunmamakta ve yapmış oldukları hareketler hızlı ancak hareket devamlılığı bulunmamaktadır. Hareket süreleri çalışmaların devamlılığı ile uzatılabilmekte buna paralel olarak dikkat yoğunlukları da artmaktadır. • Bir çok otistik çocuğun vücut postürlerinde kasların çalıştırılmamasına bağlı olarak bozukluk olmaktadır( kamburluk, ayaklarda içe yada dışa basma v.b) hareket edinimleri ile birlikte kuvvetlenen kas yapısına paralel olarak bu bozukluklarda düzelme meydana gelmekte ve özellikle vücut postürlerinde erken çalışmalar neticesi her hangi bir bozukluk meydana gelmemektedir. • Önemli konulardan birisi de güç kontrolü ve hareket yoğunluğunda kullanılan enerji miktarı ve türüdür. Otistik bireylerin hareket edinimleri neticesi farkındalıklarının artması az enerji gerektiren durumlarda fazla güç ve enerji harcamalarının önüne geçmektedir. Burada bir diğer önemli hususta sporla birlikte uyarılan kas ve sinir hücrelerinin bireyde ki hissetme ( farkında olma ) duyusunu arttırması ile kişinin kendisi yada çevresine zarar verebilecek kontrolsüz güç uygulamalarının da önüne geçmesidir. Boş Zamanların Etkin Kullanımı İçin Spor : Normal devlet okuluna giden bir öğrencinin günde 6 saat örgün eğitime dahil olmasına rağmen arta kalan zamanda mutlaka oyun ve harekete dayalı en az 2 yada 3 saat geçirmesi gerekir. Sokakta geçirdiği zamanın dışında belli bir spor disiplinine katılması ve haftada en az 3 gün ikişer saat bu spor dalı ile ilgili bir uğraş içerisinde bulunması da sağlıklı bir boş zaman değerlendirmesi olacaktır. Otistik bireylerde durum biraz daha farklı burada iki gruptan bahsedebiliriz birinci grup devletin vermiş olduğu ( 6-8 saat) ders ücreti dışında fazla ders alarak hafta içi günlerin tamamını dolduran ve boş zamanlarını evde değerlendiren grup, ikinci ise bu derslerle yetinip zamanının büyük bir bölümünü evde geçiren grup burada önemli olan nokta otistik bireylerin ders saatleri dışın da kalan bölümü aktif bir şekilde geçirebilmeleridir. Barındırdıkları mevcut enerjinin doğru bir şekilde harcanması gerekmektedir. Sosyal Yaşamda İletişim Ve Ortak Bir Payda İçin Spor : Sporun bir diğer ve önemli başlığı insanları iletişimsel olarak yaklaştırması ve ortak bir payda da buluşturabilmesidir. Örnekle açıklayacak olursak bir basketbol takımında ki sporcuların ortak paydası basketbol topu, ortak amacı karşı takıma sayı yapmaktır. Bu payda da, hem insanları ortak bir uğraş etrafında toplaması hemde iletişimsel alışverişlerini kuvvetlendirmesi açısından son derece önemlidir. Otizm açısından baktığımızda da durum bundan farklı değildir, otistik bireylerin kendisiyle aynı materyallerle uğraşan insanlarla iletişim kurma isteği taşımaları ve bu şekilde dışa kapattıkları dünyayı yavaş yavaş kendi paydaşları ile paylaşmaları çokta yadırganacak bir durum değildir. Yarışma Amaçlı, Performans İçin Spor : Burada amaç birisi yada bir grubu geçmek olarak algılanabilir. Ancak otizm de her birey kendisine has özellikler taşıyorsa geçeceği kişi rakibi değil kendisi olmalıdır. Yaptığımız çalışmalar ile ilgili şunu söylemekte fayda var her bir öğrencimiz kendisine göre bir branşta diğerlerinden daha iyi ancak o branşa odaklanması yerine bütün branşların kendisine has özelliklerinden faydalanması çok daha iyi olacaktır. Her insanın spor yapma hareket etme özgürlüğü ve hakkı vardır. Günümüz de spor yapmak her anlamda lüks değil bir zorunluluktur. İlerleyen haftalarda ailelerimizin çocukları ile birlikte sporla vakit geçirmelerini amaçlayan bir dizi programı sizler ile paylaşacağız. Hem çocuklarımızın bilinçli hareket edinimleri hem ailelerimizin bu konuda bilinçlendirilmesi amacı ile de bir dizi bilgilendirme toplantısı yapacağız. Burada amaç çocuklarımızın spor hocalarının dışında aileleri ile birlikte de sistemli ve düzenli spor etkinliklerinde bulunmalarıdır. NEDEN SPOR EĞİTİMİ? Spor eğitimi, günlük yaşamlarında bir takım engeller ve sınırlılıklarla karşılaşan özel gereksinimli bireylerin yaşamlarını zenginleştirir. Spor eğitim sürecinde, çocuk öncelikle iyi eğitimli ve dinamik gençleri kendine model alır, yeni bir beceri kazanmanın mutluluğunu yaşar, arkadaş edinir, başarı duygusunu yaşar. İl dışında yapılan yarışmalar ve kamplar aracılığı ile ailesinden uzakta kalabilmeyi, kendi kendine yetebilmeyi öğrenir ve sorumluluk duygusu gelişir. Spor yolu ile artık engelli tanımından uzaklaşıp, sporcu kimliği ile ön plana çıkar. Böylece, toplumla bütünleşerek daha mutlu, daha doyumlu bireyler olarak yaşamlarını sürdürme olanağı yakalarlar. ÖZEL EĞİTİMDE SPORUN ÖNEMİ Spor, çocukların bedensel gelişiminde büyük öneme sahiptir. Spor bireyin; —Kas ve eklemlerini istenilen düzeyde kullanmasına yardımcı olur. —Beden dili, jest ve mimik kullanmalarına katkı sağlar. —Bireyin ihtiyacı olan uyaranları hareket çalışmalarıyla merkezi sinir sistemine doğru bir şekilde iletir. —Yeni arkadaşlıklar kurma, toplumsal hayata adapte, grup içinde yer edinme ve sosyal çevreyi keşfetmede önemli rol oynar. —Eğlence, heyecan gibi duyguların oluşumuyla duygu dünyasına renk katar. —Sportif faaliyetlerde yer alan çocuklar yarışmayı, kazanma ve kaybetme duygularını tadarak farklı duygularla mutlu olmayı öğrenmeye başlarlar. —Spor yapan çocuklar edindikleri becerileri günlük hayata aktarma becerisini geliştiririler. —Spor, bireyin hayata bağlanmasına yardımcı olur. —Sportif aktivitelerde sergilenen performans kişilik gelişimlerine yardımcı olur ve toplum tarafından kabul görülmelerini sağlar. —Sportif aktiviteler; bireylerin yaşam kalitelerini yükseltmede rol oynar. Çocuklarla farkındalık kendi bedenini tanımakla başlar. Bu yüzden çocukların kaygan ve yumuşak zemin üzerinde yuvarlamasına, sürünmesine, uzanmasına fırsat vermek önemlidir. Çünkü bu sayede sosyal ve duygusal gelişimini hızlandırmak daha kolay olacaktır. ÇOCUĞUNUZUN İNCE MOTOR BECERİLERİNİ NASIL GELİŞTİREBİLİRSİNİZ? İnce motor beceriler çocukların ellerini ve parmaklarını kullanabilmesini sağlayan beceriler grubudur. Çocuklar el-göz hareketlerini koordine etme becerisi (el-göz koordinasyonu) geliştikçe ellerini daha iyi kullanmayı, oyuncaklarla oynamayı öğrenir. 3-5 yaş arasında ince motor becerilerde belirgin bir gelişim görülür. Günlük hayattaki etkinliklerin büyük bir bölümü ince motor becerileri yeterli düzeyde kullanmayı gerektirir. Ellerini, parmaklarını iyi kullanamayan çocukların akademik başarıları olumsuz etkilenir. Yazı yazmakta zorlanırlar, çoğu kez sınıfın gerisinde kalırlar. Çocuğun bu alanda kendini yetersiz hissetmesi kendine güvenini azaltır ve diğer alanlarda da başarısını olumsuz etkileyebilir. Deneyimler, bu becerilerin gelişmesi için yeterli fırsatın verilmesi ince motor becerilerdeki başarıyı etkiler. Sizler de evde basit etkinliklerle çocuklarınızın ince motor gelişimini destekleyebilirsiniz. Sizler için bazı etkinlik örneklerini sunuyoruz. 3-5 YAŞ GRUBU İÇİN ÖNERİLER: Küp ve legolarla oynama: Küpleri, plastik karton kutuları üst üste koyarak kule yapma oyunları oynayabilir; legoları takıp çıkararak çeşitli şekiller yapabilirsiniz. Küçük çocuklarla elinde tutabileceği büyük küpleri ve legoları tercih etmek gerekir. Bunları üst üste koymak veya takıp çıkarmak daha kolaydır. Büyüdükçe ve yapabilirliği arttıkça daha küçük parçalara geçmelisiniz. Oyun hamuruyla oynama: Oyun hamuruyla veya kille şekiller yapma, yuvarlama, parmakları kullanarak koparma oyunları oynayabilirsiniz. 3 yaş gibi küçük çocuklar için daha büyük parçalar koparması zamanla daha küçük parçalar koparabilmesi beklenir. Parmak kuklaları: Parmak kukularıyla oyunlar hem parmaklarını kullanabilmesi geliştirecek hem de dil gelişimi için faydalı olacaktır. Parmakların boyanması ile de kuklacılık oynanabilir. Yap-boz yapma: Yaşına uygun yap-bozlar ince motor gelişimi ve el-göz koordinasyonu için oldukça faydalı oyuncaklardır. 3 yaş grubu gibi küçük çocuklar için tutmalı tahta yap-bozlarla başlamalısınız. Bu tür yapbozlarda çocuk elindeki parçayı doğru yere yerleştirmelidir. Parça sayısı da önemlidir. 4 parça gibi az sayıda parçalı olanlardan başlayıp, çocuğunuz bu alanda geliştikçe parça sayısını arttırmalısınız. Karton yapbozlar daha zordur. Bunları yaparken bir bütünün parçalarını bir araya getirmesi gerekir. Bu yapbozlarda da daha büyük ve az sayıda olanlardan başlayıp zaman için de çok sayıda küçük parçalı olanlara geçmek gerekir. Parmak boyama: Sizin çizdiğiniz şekilleri boyama, parmak boyası kullanarak geometrik şekilleri çizme etkinlikleri yapabilirsiniz. Boyama çalışmaları: Pastel ,suluboya ya da kuru boyalarla boyama etkinlikleri kalem tutma becerisini geliştirecektir. İlk başlarda sadece karalama yapması yeterlidir. Önce büyük alanları zamanla daha küçük ve sınırlı alanları boyamasını beklemelisiniz. Kesme yapıştırma çalışmaları: Dergi, gazetelerden ilgisini çeken resimleri kesip yapıştırarak kolaj çalışmaları yapabilirsiniz. Makasla kağıt kesme, oyun hamuru kesme gibi oyunlar oynayabilirsiniz. İpe boncuk dizme: İpe farklı büyüklükte boncuk, makara dizerek kolye yapabilirsiniz. Boncuk yerine evdeki düğmeleri kullanabilirsiniz. Önce büyük delikleri olan nesnelerle başlamalı, bu beceri geliştikte daha ufak boncuklara geçmelisiniz. Baş ve işaret parmağını kullanarak küçük nesneleri toplama oyunları: Tepsiye minik nesneleri ( Küçük nesneler bulmakta zorlanıyorsanız mercimek,fasulye, nohut gibi ufak taneli yiyecekleri kullanabilirsiniz. Oyuncak çivi tahtası varsa bunun çivilerini ya da küçük boncukları kullanabilirsiniz.) döküp bunları baş ve işaret parmağını kullanarak kavanoza doldurma oyunu oynayabilirsiniz. Benzer çalışmayı baş ve işaret parmağını kullanarak kavanozdan bu küçük nesneleri çıkarıp tepsiye koyma şeklinde de oynayabilirsiniz. Kurmalı oyuncaklar: Kurmalı oyuncakları ya da müzik kutularını onun çalıştırması için teşvik edin. Mikado: Masaya döktüğünüz tahta çubukları diğerlerini hareket ettirmeden toplama şeklinde oynayabilirsiniz. Mikado çubuklarını bulamıyorsanız kibrit çöpleriyle ya da çöp şiş sopalarıyla bile oynayabilirsiniz. Bu tip sopaların uçları sivri olabileceği için çocuğunuzla beraber oynamaya özen gösterin ayrıca ona bu uçların dikkatli olunması gerektiğini de öğretir. Kavanozları açıp kapama: Evdeki çok sıkı kapatılmamış kavanozları sizin için açıp kapatmasını isteyebilirsiniz. Kavanoz kapakları çocuğunuzun ellerini kapsayacağı büyüklükten fazla olmamalıdır. Oyuncak çivi tahtasıyla oynama: Oyuncak çivi tahtasına farklı büyüklükteki plastik çivileri takıp çıkarma oyunları oynayabilirsiniz. Büyüklerle başlayıp zamanla küçük parçalara geçmelisiniz. Fermuar açıp kapama, düğme ilikleme: Öz-bakım becerileri ince motor becerilerin gelişimine önemli katkı sağlar. Düğmelerini ilikleme, fermuar açıp kapatma gibi işleri oyun yerine yapmayın. Açmak daha kolaydır önceleri açması için teşvik edip bunu yapabildikçe kapamasını öğretebilirsiniz. Bunları onun yapması için teşvik edin, zorlandığında yardımcı olun. DİKKAT EDİLECEK ŞEYLER Tüm becerilerde küçük yaş grubu için en kolay olandan başlamak ve yaş ilerledikçe ve çocuğun yapabilirlik düzeyi arttıkça daha zor olana geçmek gerekir. Yaş seviyesine uygun olmayan etkinliklere çocuğunuzu zorlamak bu etkinliklerden kaçınmasına yol açabilir. Örneğin henüz büyük bir alanı karalama şeklinde boyayamayan bir çocuğun taşırmadan girintili çıkıntılı küçük şekilleri boyamasını beklememelisiniz. Tüm etkinliklerde büyük olanlardan başlamak, çocuk yapabildikçe daha küçük parçalara geçmek gerekir. Kolay olan büyük parçalardır, parçalar küçüldükçe zorlaşır. Ancak büyük parçaları seçerken elinde tutabileceği büyüklükte olmasına dikkat etmek gerekir. Çocuğunuza yeni bir beceri öğretirken, ona önce model olun sonrasında bu beceri gelişene kadar elini tutarak ya da nasıl yapacağını anlatarak yardımcı olun. Bu yardımları zamanla azaltmalısınız. İlk denemede yapamıyor diye hayal kırıklığına uğramamalısınız. Yeni bir becerinin gelişmesi için çocuğunuzun öğrendiklerini tekrar etmesi gerekir. Bu etkinlikleri yaparken özellikle 3 yaş grubu gibi küçük çocuklarla birlikte olmasınız. Kendine istemeden zarar vermemesi için gözetim gereklidir. Çocuğun ince motor beceri gerektiren etkinliklerden kaçındığı, bu becerileri öğrenmekte zorlandığı durumlarda ve zaman içinde de bir gelişme gözlenmiyorsa bir uzmana başvurmak faydalı olacaktır. Zorlanmasının nedenlerini anlamak ve bu becerileri desteklemek gerekmektedir. REHBER EĞİTMEN KİMDİR ? Rehber eğitmen; Farklı gelişim gösteren bireylerin hayatının her alanında dengeyi yakalaması ve hedeflerini gerçekleştirmesi için yapılan profesyonel bir çalışmadır. Rehber eğitmen çalışmasında,öncelikle bireyde var olan potansiyeli tespit eder sonunda ulaşmak istediğiniz noktaları net bir şekilde belirlersiniz. Neden ve niçin sorularını sormayız. Geçmişe bakmayız. Şuan bulunduğunuz noktadan varmak istediğiniz noktaya nasıl varacağınıza yoğunlaşır. Rehber eğitmen aynı zamanda yaşam rehberliği görevini de üstlenir. Hedef’e yürümeniz rehberle birlikte kararlaştırılan uygulamaları yerine getirmenizle mümkün olur. Rehber eğitmenliği çalışmaları, kısa ve uzun vadeli olarak çocuğun durumuna göre programlandırılır. Kısa vadeli programlarda; Öncelikle bireyin toplum içerisinde var olan problem davranışları ele alınıp çözümlendirilir. Uzun vade’de ise; Bireyin hayatını en kaliteli şekilde yaşayabilmesi ve tamamen bağımsız bir yaşam sürdürebilmesi için hazırlanan eğitim sürecidir ve bu eğitim sürecinde bire bir eğitim esastır! Eğitim Koordinatörleri tarafından hazırlanan programlar bireye özeldir. Rehber eğitmenliği eğitimi, çocuğu anlama ve tanıma noktasında başlamaktadır. Çocuğun doğasının tanınması ve saygı duyulması çok önemlidir. Otizmde yaşam kalitesini arttırmak için sporu çocuklar ve tüm otizmli bireyler için şart buluyoruz. Sporla normal insanların bile sosyalleşmesi daha kolay, aynı etkiyi otizmli çocukların üzerinde‘de vermesini ve çocukların insanlarla daha çabuk kaynaşacağını biliyoruz. Spor eğitiminin yanında rehber eğitmenliği ya da spor liderliğini kullanıyoruz. Çocukların öz bakımını, yaşam becerisini geliştirmesini sağlıyoruz. Diş fırçalama, ayakkabı bağcığını bağlama, iyi ile kötünün ayırt edilmesi, algıda seçicilik kısacası hayatın her anında onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz Başarılı Bir Rehber Eğitmen İlişkisi İçin Bir Rehber Eğitmende Bulunması Gereken Özellikler: Başarılı bir rehber eğitmende bulunması gereken özellikler şöyle sıralanabilir. Başarılı bir rehber yaptıkları işlerin sonunda hangi amaca ulaşılacağını iyi bilirler. Etik değerlere önem verirler. Hem yaptıkları işe hem de çalıştığı bireye karşı bağlılık ve sorumluluk duygusu taşırlar. Eğitim Koordinatörü ile sürekli ve etkili iletişim içindedirler. Sabırlı, merhametli ve her haliyle rol modeldir Rehber Eğitmeni. İlk önceliği her zaman, çalışmış olduğu öğrencisidir. Rehber Eğitmen, Liderlik ilişkisi içinde olduğu birey ya da takımların motivasyonlarını ve performanslarını etkileyen tüm olayları ve gelişmeleri yakından izlerler. Ayrıntılara önem verirler, dikkatli bir gözlemci ve dinleyicidirler. Öğretmen oldukları kadar öğrenci olmayı da bilirler ve bunu isteyerek yaparlar. Güvenilirlerdir. İnsanlar arası ilişkilerde güvenin rolünü ve önemini çok iyi bilirler. Hareket Eğitimi, çocuğun sinir kas koordinasyonunu geliştirmeyi, fiziksel uygunluğu artırmayı, algısal motor gelişimini desteklemeyi, sosyal-duygusal gelişimini sağlamayı ve öğrenme yeteneğinin geliştirilmesini amaç edinir. 5-7 Yaş arasındaki çocuklar gelişim dönemlerinden temel hareketler evresinin olgunlaşma aşaması içerisinde yer alırlar.. Bireyin temel hareket becerilerinin dengeli bir biçimde geliştirilmesi, yaratıcı ve düzeltici bir eğitimle mümkün olabilmektedir. Temel hareket modellerinde olgunluk seviyesine ulaşamama, hareketlerin spora uyarlanmasına da engel olacaktır. Düzenli fiziksel aktivite çocukluktan yaşlılığa kadar önemlidir. Fiziksel aktivitenin sağlığa çeşitli yararları vardır. Yetişkinlerde kroner kalp hastalıkları, felç, hipertansiyon, diabet, kemik erimesi, depresyon ve bazı kanser risklerini azaltır. Dünya Sağlık Örgütü ‘Sağlığı sadece hastalıklardan ve mikroplardan korunma değil, bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal açıdan iyi olma hali’ olarak tanımlar. Yaşadığımız çağa göre ise; duygusal, ruhsal,entelektüel, toplumsal, mesleki ve fiziksel olarak sağlıklı olma hali olarak açıklanabilir. Hareket Eğitimi Alan Çocukların Kazandığı Özellikler Vücutlarının ve kapsadığı alanı farkında olurlar, güç ve bağlantı gibi bileşikleri kullanarak hareket etmesini öğrenirler. Çeşitli fiziksel aktiviteleri yapmak için gerekli becerileri kazanırlar. Manipulatif, lokomotor ve non-lokomotor becerilerde yeterlilik kazanırlar. Tüm yaşam için fiziksel aktivite alışkanlığı kazanırlar Dikkat etme, düşünceyi bir araya toplama, yaratıcılık ve hayal gücünü kullanma yeteneğini geliştirirler. Hoşgörü ve işbirliği kazanıp kurallara saygı göstermeyi, yenilgi ve başarıyı uygun karşılama becerisi kazanırlar. Okul öncesi dönem ile başlayan temel hareketler döneminin çocuklar açısından iyi değerlendirilmesi gereken bir dönem olduğu ve bu dönemde uygulanan hareket eğitimi programlarıyla uygulama şekillerinin önemi, bir çok araştırmacı tarafından vurgulanmaktadır. Özel Eğitimde neden spor ? Gelişen teknoloji, iletişim dünyasında ki iletişimsizlik, hava kirliliği, gıdalarda ki bozulmalar, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, televizyon yada bilgisayar başında tüketilen zaman ve daha saymadığımız bir çok neden var insanların düzenli spor yapma gereksinimlerini arttırıcı. Neden spor yapmalıyız ? Aslında bunun cevabı açık; sağlıklı, zinde, hastalıkların uzağında güzel ve kalite düzeyi yüksek, sosyal bir yaşam için. Spor dediğimiz de yalnızca bir alanda yoğunlaşmamak gerekir; 1. Sağlık Ve Zindelik İçin Spor. 2. Boş Zamanların Etkin Kullanımı İçin Spor. 3. Sosyal Yaşamda İletişim Ve Ortak Bir Payda İçin Spor. 4. Yarışma Amaçlı Performans İçin Spor.. Bu maddeler daha da çoğaltılabilir. Tabii otistik çocukların otizmin doğası gereği dezavantajlı oldukları, özgürce hareket edebilme, istendik hareket çokluğu, sosyal çevrede özgür hareket, enerji boşaltımı gibi olgular göz önünde bulundurulduğunda, spor otistik bireyler için bir zorunluluktur. Bu sebeple yukarda ki maddeleri otistik bireyler için ayrı ayrı ve detaylı olarak irdelemek gerekir. Sağlık Ve Zindelik İçin Spor: Bir otistik bireyin, bu tanıyı aldığı ortalama 2 yaşından sonra sosyal toplumda kendisini ifade edememesi, ailenin koruma iç güdüsü, dış çevrenin bakış açısı gibi nedenlerden dolayı hareketli geçirdiği zaman diğer bireylere nazaran çok daha kısıtlı olmaktadır. Birde ikamet edilen ev bahçesiz apartman tipi bir ev ise hareket ortalaması olması gerekenin çok aşağısında kalmaktadır. Bugün tüm dünyada yeni bir kavram olan ve üzerinde çok fazla durulan “çocuğun oyun ve özgür hareket hakkı” gibi kavramlar ne yazık ki otistik çocuklar için ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken kavramlardır. Hem kullanılan ilaçların yan etkileri hem sedanter ( hareketsiz ) bir yaşam şekli otistik bireylerin ilerleyen yaşlarda aşırı kilo, çeşitli kardio rahatsızlıklar, kas iskelet sisteminde hareketsizliğe bağlı zayıflık gibi bir çok rahatsızlıkla karşılaşmasına neden olabilmektedir. Yapmış olduğumuz çalışmalarda bazı bulguları paylaşmak gerekirse • Çok hareketli olan otistik bireylerde dahi aerobik kapasitelerinin gelişmemesine bağlı olarak uzun süreli dayanıklılık bulunmamakta ve yapmış oldukları hareketler hızlı ancak hareket devamlılığı bulunmamaktadır. Hareket süreleri çalışmaların devamlılığı ile uzatılabilmekte buna paralel olarak dikkat yoğunlukları da artmaktadır. • Bir çok otistik çocuğun vücut postürlerinde kasların çalıştırılmamasına bağlı olarak bozukluk olmaktadır( kamburluk, ayaklarda içe yada dışa basma v.b) hareket edinimleri ile birlikte kuvvetlenen kas yapısına paralel olarak bu bozukluklarda düzelme meydana gelmekte ve özellikle vücut postürlerinde erken çalışmalar neticesi her hangi bir bozukluk meydana gelmemektedir. • Önemli konulardan birisi de güç kontrolü ve hareket yoğunluğunda kullanılan enerji miktarı ve türüdür. Otistik bireylerin hareket edinimleri neticesi farkındalıklarının artması az enerji gerektiren durumlarda fazla güç ve enerji harcamalarının önüne geçmektedir. Burada bir diğer önemli hususta sporla birlikte uyarılan kas ve sinir hücrelerinin bireyde ki hissetme ( farkında olma ) duyusunu arttırması ile kişinin kendisi yada çevresine zarar verebilecek kontrolsüz güç uygulamalarının da önüne geçmesidir. Boş Zamanların Etkin Kullanımı İçin Spor : Normal devlet okuluna giden bir öğrencinin günde 6 saat örgün eğitime dahil olmasına rağmen arta kalan zamanda mutlaka oyun ve harekete dayalı en az 2 yada 3 saat geçirmesi gerekir. Sokakta geçirdiği zamanın dışında belli bir spor disiplinine katılması ve haftada en az 3 gün ikişer saat bu spor dalı ile ilgili bir uğraş içerisinde bulunması da sağlıklı bir boş zaman değerlendirmesi olacaktır. Otistik bireylerde durum biraz daha farklı burada iki gruptan bahsedebiliriz birinci grup devletin vermiş olduğu ( 6-8 saat) ders ücreti dışında fazla ders alarak hafta içi günlerin tamamını dolduran ve boş zamanlarını evde değerlendiren grup, ikinci ise bu derslerle yetinip zamanının büyük bir bölümünü evde geçiren grup burada önemli olan nokta otistik bireylerin ders saatleri dışın da kalan bölümü aktif bir şekilde geçirebilmeleridir. Barındırdıkları mevcut enerjinin doğru bir şekilde harcanması gerekmektedir. Sosyal Yaşamda İletişim Ve Ortak Bir Payda İçin Spor : Sporun bir diğer ve önemli başlığı insanları iletişimsel olarak yaklaştırması ve ortak bir payda da buluşturabilmesidir. Örnekle açıklayacak olursak bir basketbol takımında ki sporcuların ortak paydası basketbol topu, ortak amacı karşı takıma sayı yapmaktır. Bu payda da, hem insanları ortak bir uğraş etrafında toplaması hemde iletişimsel alışverişlerini kuvvetlendirmesi açısından son derece önemlidir. Otizm açısından baktığımızda da durum bundan farklı değildir, otistik bireylerin kendisiyle aynı materyallerle uğraşan insanlarla iletişim kurma isteği taşımaları ve bu şekilde dışa kapattıkları dünyayı yavaş yavaş kendi paydaşları ile paylaşmaları çokta yadırganacak bir durum değildir. Yarışma Amaçlı, Performans İçin Spor : Burada amaç birisi yada bir grubu geçmek olarak algılanabilir. Ancak otizm de her birey kendisine has özellikler taşıyorsa geçeceği kişi rakibi değil kendisi olmalıdır. Yaptığımız çalışmalar ile ilgili şunu söylemekte fayda var her bir öğrencimiz kendisine göre bir branşta diğerlerinden daha iyi ancak o branşa odaklanması yerine bütün branşların kendisine has özelliklerinden faydalanması çok daha iyi olacaktır. Her insanın spor yapma hareket etme özgürlüğü ve hakkı vardır. Günümüz de spor yapmak her anlamda lüks değil bir zorunluluktur. İlerleyen haftalarda ailelerimizin çocukları ile birlikte sporla vakit geçirmelerini amaçlayan bir dizi programı sizler ile paylaşacağız. Hem çocuklarımızın bilinçli hareket edinimleri hem ailelerimizin bu konuda bilinçlendirilmesi amacı ile de bir dizi bilgilendirme toplantısı yapacağız. Burada amaç çocuklarımızın spor hocalarının dışında aileleri ile birlikte de sistemli ve düzenli spor etkinliklerinde bulunmalarıdır. NEDEN SPOR EĞİTİMİ? Spor eğitimi, günlük yaşamlarında bir takım engeller ve sınırlılıklarla karşılaşan özel gereksinimli bireylerin yaşamlarını zenginleştirir. Spor eğitim sürecinde, çocuk öncelikle iyi eğitimli ve dinamik gençleri kendine model alır, yeni bir beceri kazanmanın mutluluğunu yaşar, arkadaş edinir, başarı duygusunu yaşar. İl dışında yapılan yarışmalar ve kamplar aracılığı ile ailesinden uzakta kalabilmeyi, kendi kendine yetebilmeyi öğrenir ve sorumluluk duygusu gelişir. Spor yolu ile artık engelli tanımından uzaklaşıp, sporcu kimliği ile ön plana çıkar. Böylece, toplumla bütünleşerek daha mutlu, daha doyumlu bireyler olarak yaşamlarını sürdürme olanağı yakalarlar. ÖZEL EĞİTİMDE SPORUN ÖNEMİ Spor, çocukların bedensel gelişiminde büyük öneme sahiptir. Spor bireyin; —Kas ve eklemlerini istenilen düzeyde kullanmasına yardımcı olur. —Beden dili, jest ve mimik kullanmalarına katkı sağlar. —Bireyin ihtiyacı olan uyaranları hareket çalışmalarıyla merkezi sinir sistemine doğru bir şekilde iletir. —Yeni arkadaşlıklar kurma, toplumsal hayata adapte, grup içinde yer edinme ve sosyal çevreyi keşfetmede önemli rol oynar. —Eğlence, heyecan gibi duyguların oluşumuyla duygu dünyasına renk katar. —Sportif faaliyetlerde yer alan çocuklar yarışmayı, kazanma ve kaybetme duygularını tadarak farklı duygularla mutlu olmayı öğrenmeye başlarlar. —Spor yapan çocuklar edindikleri becerileri günlük hayata aktarma becerisini geliştiririler. —Spor, bireyin hayata bağlanmasına yardımcı olur. —Sportif aktivitelerde sergilenen performans kişilik gelişimlerine yardımcı olur ve toplum tarafından kabul görülmelerini sağlar. —Sportif aktiviteler; bireylerin yaşam kalitelerini yükseltmede rol oynar. Çocuklarla farkındalık kendi bedenini tanımakla başlar. Bu yüzden çocukların kaygan ve yumuşak zemin üzerinde yuvarlamasına, sürünmesine, uzanmasına fırsat vermek önemlidir. Çünkü bu sayede sosyal ve duygusal gelişimini hızlandırmak daha kolay olacaktır. ÇOCUĞUNUZUN İNCE MOTOR BECERİLERİNİ NASIL GELİŞTİREBİLİRSİNİZ? İnce motor beceriler çocukların ellerini ve parmaklarını kullanabilmesini sağlayan beceriler grubudur. Çocuklar el-göz hareketlerini koordine etme becerisi (el-göz koordinasyonu) geliştikçe ellerini daha iyi kullanmayı, oyuncaklarla oynamayı öğrenir. 3-5 yaş arasında ince motor becerilerde belirgin bir gelişim görülür. Günlük hayattaki etkinliklerin büyük bir bölümü ince motor becerileri yeterli düzeyde kullanmayı gerektirir. Ellerini, parmaklarını iyi kullanamayan çocukların akademik başarıları olumsuz etkilenir. Yazı yazmakta zorlanırlar, çoğu kez sınıfın gerisinde kalırlar. Çocuğun bu alanda kendini yetersiz hissetmesi kendine güvenini azaltır ve diğer alanlarda da başarısını olumsuz etkileyebilir. Deneyimler, bu becerilerin gelişmesi için yeterli fırsatın verilmesi ince motor becerilerdeki başarıyı etkiler. Sizler de evde basit etkinliklerle çocuklarınızın ince motor gelişimini destekleyebilirsiniz. Sizler için bazı etkinlik örneklerini sunuyoruz. 3-5 YAŞ GRUBU İÇİN ÖNERİLER: Küp ve legolarla oynama: Küpleri, plastik karton kutuları üst üste koyarak kule yapma oyunları oynayabilir; legoları takıp çıkararak çeşitli şekiller yapabilirsiniz. Küçük çocuklarla elinde tutabileceği büyük küpleri ve legoları tercih etmek gerekir. Bunları üst üste koymak veya takıp çıkarmak daha kolaydır. Büyüdükçe ve yapabilirliği arttıkça daha küçük parçalara geçmelisiniz. Oyun hamuruyla oynama: Oyun hamuruyla veya kille şekiller yapma, yuvarlama, parmakları kullanarak koparma oyunları oynayabilirsiniz. 3 yaş gibi küçük çocuklar için daha büyük parçalar koparması zamanla daha küçük parçalar koparabilmesi beklenir. Parmak kuklaları: Parmak kukularıyla oyunlar hem parmaklarını kullanabilmesi geliştirecek hem de dil gelişimi için faydalı olacaktır. Parmakların boyanması ile de kuklacılık oynanabilir. Yap-boz yapma: Yaşına uygun yap-bozlar ince motor gelişimi ve el-göz koordinasyonu için oldukça faydalı oyuncaklardır. 3 yaş grubu gibi küçük çocuklar için tutmalı tahta yap-bozlarla başlamalısınız. Bu tür yapbozlarda çocuk elindeki parçayı doğru yere yerleştirmelidir. Parça sayısı da önemlidir. 4 parça gibi az sayıda parçalı olanlardan başlayıp, çocuğunuz bu alanda geliştikçe parça sayısını arttırmalısınız. Karton yapbozlar daha zordur. Bunları yaparken bir bütünün parçalarını bir araya getirmesi gerekir. Bu yapbozlarda da daha büyük ve az sayıda olanlardan başlayıp zaman için de çok sayıda küçük parçalı olanlara geçmek gerekir. Parmak boyama: Sizin çizdiğiniz şekilleri boyama, parmak boyası kullanarak geometrik şekilleri çizme etkinlikleri yapabilirsiniz. Boyama çalışmaları: Pastel ,suluboya ya da kuru boyalarla boyama etkinlikleri kalem tutma becerisini geliştirecektir. İlk başlarda sadece karalama yapması yeterlidir. Önce büyük alanları zamanla daha küçük ve sınırlı alanları boyamasını beklemelisiniz. Kesme yapıştırma çalışmaları: Dergi, gazetelerden ilgisini çeken resimleri kesip yapıştırarak kolaj çalışmaları yapabilirsiniz. Makasla kağıt kesme, oyun hamuru kesme gibi oyunlar oynayabilirsiniz. İpe boncuk dizme: İpe farklı büyüklükte boncuk, makara dizerek kolye yapabilirsiniz. Boncuk yerine evdeki düğmeleri kullanabilirsiniz. Önce büyük delikleri olan nesnelerle başlamalı, bu beceri geliştikte daha ufak boncuklara geçmelisiniz. Baş ve işaret parmağını kullanarak küçük nesneleri toplama oyunları: Tepsiye minik nesneleri ( Küçük nesneler bulmakta zorlanıyorsanız mercimek,fasulye, nohut gibi ufak taneli yiyecekleri kullanabilirsiniz. Oyuncak çivi tahtası varsa bunun çivilerini ya da küçük boncukları kullanabilirsiniz.) döküp bunları baş ve işaret parmağını kullanarak kavanoza doldurma oyunu oynayabilirsiniz. Benzer çalışmayı baş ve işaret parmağını kullanarak kavanozdan bu küçük nesneleri çıkarıp tepsiye koyma şeklinde de oynayabilirsiniz. Kurmalı oyuncaklar: Kurmalı oyuncakları ya da müzik kutularını onun çalıştırması için teşvik edin. Mikado: Masaya döktüğünüz tahta çubukları diğerlerini hareket ettirmeden toplama şeklinde oynayabilirsiniz. Mikado çubuklarını bulamıyorsanız kibrit çöpleriyle ya da çöp şiş sopalarıyla bile oynayabilirsiniz. Bu tip sopaların uçları sivri olabileceği için çocuğunuzla beraber oynamaya özen gösterin ayrıca ona bu uçların dikkatli olunması gerektiğini de öğretir. Kavanozları açıp kapama: Evdeki çok sıkı kapatılmamış kavanozları sizin için açıp kapatmasını isteyebilirsiniz. Kavanoz kapakları çocuğunuzun ellerini kapsayacağı büyüklükten fazla olmamalıdır. Oyuncak çivi tahtasıyla oynama: Oyuncak çivi tahtasına farklı büyüklükteki plastik çivileri takıp çıkarma oyunları oynayabilirsiniz. Büyüklerle başlayıp zamanla küçük parçalara geçmelisiniz. Fermuar açıp kapama, düğme ilikleme: Öz-bakım becerileri ince motor becerilerin gelişimine önemli katkı sağlar. Düğmelerini ilikleme, fermuar açıp kapatma gibi işleri oyun yerine yapmayın. Açmak daha kolaydır önceleri açması için teşvik edip bunu yapabildikçe kapamasını öğretebilirsiniz. Bunları onun yapması için teşvik edin, zorlandığında yardımcı olun. DİKKAT EDİLECEK ŞEYLER Tüm becerilerde küçük yaş grubu için en kolay olandan başlamak ve yaş ilerledikçe ve çocuğun yapabilirlik düzeyi arttıkça daha zor olana geçmek gerekir. Yaş seviyesine uygun olmayan etkinliklere çocuğunuzu zorlamak bu etkinliklerden kaçınmasına yol açabilir. Örneğin henüz büyük bir alanı karalama şeklinde boyayamayan bir çocuğun taşırmadan girintili çıkıntılı küçük şekilleri boyamasını beklememelisiniz. Tüm etkinliklerde büyük olanlardan başlamak, çocuk yapabildikçe daha küçük parçalara geçmek gerekir. Kolay olan büyük parçalardır, parçalar küçüldükçe zorlaşır. Ancak büyük parçaları seçerken elinde tutabileceği büyüklükte olmasına dikkat etmek gerekir. Çocuğunuza yeni bir beceri öğretirken, ona önce model olun sonrasında bu beceri gelişene kadar elini tutarak ya da nasıl yapacağını anlatarak yardımcı olun. Bu yardımları zamanla azaltmalısınız. İlk denemede yapamıyor diye hayal kırıklığına uğramamalısınız. Yeni bir becerinin gelişmesi için çocuğunuzun öğrendiklerini tekrar etmesi gerekir. Bu etkinlikleri yaparken özellikle 3 yaş grubu gibi küçük çocuklarla birlikte olmasınız. Kendine istemeden zarar vermemesi için gözetim gereklidir. Çocuğun ince motor beceri gerektiren etkinliklerden kaçındığı, bu becerileri öğrenmekte zorlandığı durumlarda ve zaman içinde de bir gelişme gözlenmiyorsa bir uzmana başvurmak faydalı olacaktır. Zorlanmasının nedenlerini anlamak ve bu becerileri desteklemek gerekmektedir.